MHP Çorum Milletvekili adayı Mehmet Akif Aras, Kargı’da kurum ve esnaf ziyaretlerinde bulunarak, Cumhur ittifakı ve partisine destek istedi.
Seçim çalışmaları kapsamında ilçeye gelerek bir dizi ziyaretlerde bulunan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Çorum 1. sıra milletvekili adayı Mehmet Akif Aras, ilçede bulunan resmi kurumlar ve esnafı ziyaret etti.
Beraberinde Türkiye Kamu Sen Çorum İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Çorum İl Başkanı Selim Aydın ile il yöneticileriyle birlikte ilçeye gelen Milletvekili Adayı Aras’ı Kargı’da MHP İlçe Başkanı Raşit Erdoğan, Ülkü Ocakları Kargı İlçe Başkanı Murat Soruk ve partililer karşıladı.
Kargı Kaymakamı Emre Çifci, Kargı Belediye Başkanı Zeki Şen, İlçe Emniyet Amirliği ile hükümet binasında bulunan kurum müdürlüklerini ziyaret eden Aras, ardından çarşı esnafı ile pazarcı esnafını ziyaret ederek Cumhur ittifakı ve partisine destek istedi.
Vatandaşlarla da sohbet eden Aras, Kargı’da seçmenin tavrının net olduğunu belirterek, ‘’Bugün Kargı ilçemizde esnafımızı ziyaret ederek, vatandaşlarımızla sohbet ettik. Gördük ki Kargı’da vatandaşlarımızın kararı ve tavrı nettir. İnanıyorum ki 24 Haziran akşamı sandıklardan da Kargı’da Cumhur ittifakı ve MHP vatandaşlarımızın desteğiyle başarıyla çıkacaktır’’ dedi.
24 Haziran’da Türkiye’nin ‘Al Bayrak Sistemi’nde buluşacağını, ‘Üç Hilal’de de uzlaşacağını ve Cumhur İttifakı’nda kucaklaşacağını vurgulayan Aras, “24 Haziran Türkiye’nin kader anı, tünelden önceki son çıkışıdır” dedi.
“Geride kalan yıllarda, mükâfatı çile, madalyası yara, armağanı şehadet olan Milliyetçi-Ülkücü Hareket, Türkiye’nin geleceğinde artık tam ve kesin söz sahibi olacaktır” diyen Aras, emperyalist ve muhasım odakların ülkemizi köşeye sıkıştırmak istediğini ifade ederek, “Milletimizden intikam almak için fırsat kolluyorlar.
Türklükle kapanmamış hesaplarını görmek için sipere yatıyorlar. Siyaseti kullanıyorlar. İşbirlikçilerini tembihliyorlar. Ekonomik tetikçilerini devreye sokuyorlar. Küresel baskı ve dayatmalarla sonuca gitmeyi umuyorlar. Her tarafımız çevrelenmiştir. Eşkıya teyakkuzdadır. Hıyanet tetiktedir. Kerkük hüzünlü, Kudüs işgal altındadır” şeklinde konuştu.
“TÜRK İSLAM BELDELERİ HÜSRAN YUMAĞINDA”
Türk ve İslam beldelerinin hüsran yumağında olduğunu kaydeden Aras, “Teröristler, Türk ve Türkiye düşmanları tedavüldedir. Özellikle son 10 yıldır süregelen, devamlı ağırlaşan, devamlı derinleşen vahim bir operasyon süreciyle Türkiye’nin zehirlenmesi, milli birlik ve dayanışma ruhunun zedelenmesi hedeflenmektedir. Terör örgütleri bu maksatla öne çıkarılmaktadır. Bölgesel ve küresel senaryolar Türkiye’nin sırtını yere getirmek için sahnededir.
Sanal darbe davalarıyla denediler, başaramadılar. Gezi olaylarıyla denediler, başaramadılar. Çukur ve hendek terörüyle denediler, başaramadılar. 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsüyle son kozlarını oynadılar, yine başaramadılar. Ancak zalimler dur durak bilmiyor. Hainler fren tutmuyor. Sınırlarımızın dibinde terör devleti kurmak için başlatılan karanlık ve kahredici mesai halen sürüyor” ifadesini kullandı.
"HAÇLI EMELLERİ TÜRK MİLLETİYLE HESAPLAŞMA PEŞİNDE"
PKK-FETÖ-IŞİD-PYD-YPG-DHKP-C’nin birbiriyle paslaşıp Haçlı emellerini canlı tuttuğunu vurgulayan Aras, konuşmasında şunları kaydetti:
“Amaçları Türk milletiyle hesaplaşmak, tarihi ve kanlı Şark Meselesini canice tamamlamaktır. Vatanımıza çöreklenmek, bizi birbirimize düşürmek için her yolu deniyorlar.
15 Temmuz’da son iki asrın en vahşi işgal girişimlerinden birisine maruz kaldık. Neredeyse Mondros şartlarına sürükleniyorduk. Neredeyse yeni bir Sevr melanetini yaşayacaktık. Türkiye yutulacak, Türk milleti iç savaş ve kargaşaya mahkûm edilecekti.
FETÖ, zalimlerin namluya sürülmüş kurşunuydu, nihayetinde üzerimize ateş yağdırdı. 251 vatan evladı şehit düştü. 2 bin 194 vatan evladı gazi oldu. FETÖ, PKK gibi proje terör örgütüdür. Maalesef yıllar içinde devlet ve toplum hayatına kademe kademe yerleşmiş, yuvalanmıştır. Kaleyi içten düşürmek isteyen küresel vandallık; dinsiz, imansız, vatansız, iblis terör örgütünü silah gibi kullanmıştır.
15 TEMMUZ’DA BAŞARAMADILAR, AMA VAZGEÇMEDİLER
15 Temmuz’da netice alamadılar, çünkü Türk milleti kutlu bir ayaklanışla, muazzam bir dirilişle tanklara, toplara, mermi ve bomba fırlatan helikopterlerle uçaklara göğsünü gerdi. İşgal planları yerle yeksan edildi. Hain ve hasmane niyetler bitti mi, elbette hayır. Vazgeçtiler mi, elbette asla. Zaaf anımızı bekliyorlar. Yumuşak karnımızı yokluyorlar, rehavetimizi gözlüyorlar.
MESELE MİLLİ BEKAMIZI KORUMA MESELESİ
Mesele vatan meselesidir. Mesele bağımsızlık meselesidir. Gerçekten mesele milli bekamızın korunmasında düğümlenmektedir. Ya devlet başa ya kuzgun leşe diyeceğiz.
Ya var olacağız, ya da mezarımızı kazacağız. Ya olacağız, ya da yok olacağız. Artık başka çare ve seçenek kalmamıştır.
Mermi sandıklarından yapılmış minberlerde edilen dualarla, isli gaz lambalarının altında alınan ve sararmış kâğıtlara yazılan kararlarla, iman varsa imkân da vardır diyen muhteşem asaletle, zillet karşısında millet şerefiyle hareket eden mücadele ahlakıyla bu aziz vatan korunmuş, kurtarılmıştır.
Çarıksız kalınsa da yarınsız kalınmadı. Aşsız, işsiz, ekmeksiz kalınsa da istiklale leke sürdürülmedi. Kafanızı çevirip bakınız Çanakkale’ye bunu görürsünüz. Bakınız Sakarya’ya, Dumlupınar’a aynısını fark edersiniz.
TÜRK TARİHİNİN HAKLARINI SAVUNUYORUZ
Milliyetçi Hareket Partisi Türk tarihinin haklarını savunuyor. Milliyetçi Hareket Partisi Türk milletinin ruh kökünü, öz değerlerini, milli kimliğini çiğnenemez namus sayıyor.
Bu maksatla, 15 Temmuz sonrasında milli birlik ve beraberlik hukukunun hâkim ve hadim olmasını arzu ettik. Normalleşme sağlanasıya, huzur ve istikrar temin edilesiye kadar verdiğimiz sözlerden, gösterdiğimiz sağlam duruştan caymama iradesini ispatladık.
Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben diyoruz. Biz bu ülkeyi, bu vatanı, bu milleti karşılık beklemeden, ödül, iltifat ummadan sevdik.
Sevmekten de yorulmayacağız, gönülleri kazanma mücadelemizden sapma göstermeyeceğiz.
Kimsesizlerin sesi, mazlumların sözü, garibanların eli, masumların nefesi, mağdurların yumruğu olacağız.
Başaracağız, başaracağız, Milliyetçi Hareket Partisi’ni 27. Dönemde TBMM’de çok daha güçlü, layık olduğu sözü geçen bir mevkie mutlaka taşıyacağız.”
Sevil Sınayuç