Bu makalede, 70’li yıllarda Kargıda birincil geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan hemşehrilerimizden bahsedeceğim. Kısaca “İLEÇBERLER” (rençberler) ; ovadan (çeltik arazisi) başlayacak olursak (büyük küçük Ağalar), en çok arazi Şükrü Ağanın Ahmet’e (Kızılırmak) aitti. Halende çoğunluk bu Ailenin varislerindedir. Metre kare sıralaması olmasa bile, genel sıralamayla gidecek olursak; Şükrü Ağanın Etem (Kızılırmak), Gafiloğun Ahmet ve Ratıp ( Akil), Hoca Kızları (Başpınarlar), Hakkı Çavuşun Cemal (Güneş), Oburlar (Ekenler), Delü İreşidin Hüseyin ( Erdoğan), Dervişler (Kantekin), Bombacı ( Abdullah Uzun), Kel Erebin Mehmet ( Tan), Dayısılar (Akmanlar), Şaşkın Bakkal (İbrahim Meriç), Niyaziler (Kapıcıbaşları), Yuhbene ( Nuhbene Pirinç ), Torişler (Dursun Gündüz), Çiçekciler, Vanlılar (Bilgin), Erişkenler, Gürük Hamit ( Yağcı ), Semerci Murat (Çelik), Hacı Efendiler (Agah Endoğru), Gara Sadık (Can), benim de anneden sülalem olan, Hüsüğün Hafız (Akyıldızlar); Uzunlar (Genç – Uzunoğlu), Hamdi Hafızın Ali ( Uzun), Hilmi Ağanın Cahit, Taç Alinin Ziya ( Aysun), Deli Ömer (Namlı), Mıhçı Ali Ağa (Atay), Altuğlar, İretibin Macit (Aydin),Tıkoğun Kamil (Aydemir), Hacı Yansur, Andır ( Mustafa Andır). Bunlar genellikle “Ağa” sayılıp kendileri ekmez, arazilerini ortak verirlerdi. Kendi ekenler de vardı.

Bir kısım ileçberler ise, ya kendi arazisinde yada başkalarının arazisinde ortak olarak çeltik yetiştirirlerdi. Bunlar da; Sarı Hüseyin ( Arpa), Goca Hasanlar (Yardımcı), Maniciler, Paşalar (Karayel), Mınaklar, Lütfi Çavuş ( Arpa ),Gadırganın Kör Mustafa (Cömert), Dökmeciler, Nuri Ağa ( Aydınlık), Kemal Avşar, Borucunun Yusuf ( Şirin), Atıf Akyer, Tır Hasanın Said (Akyer), Mollinin Mehmet (Yer), Davulcular (Öz). Gırbilin Ahmet (Kösel), Ethem B. Taşcı, İsmail Sunar, Eşref Uçar.

Yaklasik 4.000 dönüm olan bu arazi (çeltik ovası); Birinci Hisse, İkinci Hisse, Ada Daği ( Avdan), Mercan Ağa, Namazgah (Kapuzyolu), Yardibi, Küçükdevir, Semerci İsmail, Elekcievler, Ortayol üstü, Kavakçiftlik, Çiftlik, Aşağı Ark, Kavak dibi, Belediye Sazakları, Ambarlık (Acı çördük), Geyik Adası mevkilerinden oluşmakta idi. Sari kılçık ve maratelli bu yıllarda yerini “Liba” pirincine bıraktı. Tarım ilaçları ve gübre çok yaygın değildi. İnsanlar keşik eder ( sırayla karşılıklı birbirlerinin işlerini görme) bazen de ırgat tutarlardı. Verim çok düşerse devir (nadas) ederlerdi, çoğunlukla öküzlerle keşen (sulu çit sürme) edilirdi. 70 lere kadar hayvan (at, öküz vb.) gücüyle yapılan arazi işleri bu tarihten sonra yerini yavaş yavaş patoz ve traktöre bırakmıştır. Bu tarihten sonra gübre ve tarım ilaçları da kullanılmaya başlamıştır. İlk çeltik fabrikası 50 li yıllarda Şükrü Ağanın Ahmet (Kızılırmak) tarafından çayıra kurulmuştur, daha sonra 70 li yıllarda Köseller, 80 li yıllarda Bilginler, 2000 li yıllarda da Bokluların (Celik) çeltik fabrikaları faaliyete geçmiştir. Bu fabrikalar halen faaliyetlerine devam etmektedir.

Ağaçarasında ise; çoğunlukla sebze meyve yetiştirilirdi. Ilıman bir iklime sahip olan ilçemizde, turunçgiller hariç tüm meyve (ayva, incir, nar dahil) sebzeler yetiştirilir hatta yakın ilçelere de satışı yapılırdı. Birinci geçim ürünü bamiye (bamya) idi. Yerli bamya çok açar ancak çok küçüktü. Bu yıllarda “Amasya Bamiyesi” yaygınlaştı. Zavzu (domates, biber, patlıcan vb) ev ihtiyacı için üretilir fazlası diğer ilçelere satılırdı. Bu tarihlerde ilçe içerisinde sebze, ürün (süt, peynir) satışı yadırganırdı, her ev bu ürünleri yetiştirirdi. Ürünü olmayan, tarlası olmayan ev yok gibiydi. Çoğunlukla bu işlerle çok uğraşıp geçimini ağaç arasından karşılayanlar; Tırlak Şekirler (Ciftlik), Şükrü Çavuşun Mehmet ( Atman ), Zühtü Yakın, Çılbıyıkların Bekir ( B.Çene ), Tenekeci Kel Burhan (Akça), Köse Damadının Mehmet ( K.Bal ), Goca Sükrü ( Kara), Akmanlar, Gırbililer (Kösel), Takiniler (Bolpaça),Pilavcılar (Acar), Boyacılar (Boya), İpiçürükler (Dursun), Topal Şaban (Yağcılar), Topal İsmail (Kaçmaz), Gara Hasan (Korkut), Goca Şabanlar (Bolcan), Dursun Durak, İreşidin Calay (Temizel), Ambarcıların Calay (Dümenci), Ali Çavuşlar (Genç),Hacı Bahriyeliler (Demirdiş), Pembeler, Ebişler (K.Keten), Uzun Hacının İhsan ve çocukları (Meydankaş), Goca Erebin İbrahim (Onar), Kör Yakup (Çelik), Sarı Osman (Korkut), Güdek Yasinin İsmail (Tümtürk) namı diyar; Deniz Gezmiş, İğlü Kadirler (Karaduman), Buruğun Gadı (Hasan B.Canayakın), Cin Memedler (Gürel), Muhittinin Ahmet (Hakkı Tunçkol). Goca Gafanın İrfan ( Çeltikci), Moralı Abdulla, Eğzenli Yaşar (Günes), Dağlı Abdulla (Yiğit), Göçmenler (Dikkulak-Meric), Kayıkcının Muharrem (Öncü),Tıkının Mehmet, Muhittinin Cemil ve İsmail ( K.Araba) hem ileçber hem de işgören olarak diğer insanlara yardım ederlerdi.

Tekrarlamak isterim ki, bunların haricinde Kargı’da herkesin arazisi, ürünü vardı. Herkes kendi ihtiyacını kendi karşılıyordu. Bu tarihlerde ağaç arası çok kıymetliydi; tarlası olmayanları, yabancıları hamam sokağından veya diğer noktalardan ağaç arasına sokmazlardı. Hırsızlık çok olmazdı.

Bu arazilerin suları ise, doğal kaynak suları idi. Bunlar; Gir (Ters su), Ilıca, Yukarı Ark, Göveren (Dipsiz göl), Isıtma suyu, Aşağı ark (Derin su), Akpınar arkları idi. 70 li yılların başlarında Osman Uzunoğlu (Belediye Başkanı) zamanında artezyen kuyuları açıldı, beton kanaletler yapıldı, halen bu artezyen kuyuları ve sulama kanaletleri kullanılmaktadır. Ne hazindir ki, şimdi de bu arazileri kullanacak genç nüfus kalmadı. Bu sulama kuyuları ile, ilçemizdeki “sulama kooperatifi” ilgilenmekteydi. Bu yıllarda, Gırsıçanın Şaban (Kaygısız), benim de akrabam olan Kör Nizam (Aysever), Gambur Dursun ( Kiren), Kör Etem, Kör Salimin Hüseyin, Kayıkcının Gara Ahmet (Can), Sadettinin Mustafa (Kiren), Dede (Mustafa Yer), Hasan Can sucu olarak çalışırlardı. Suculara “Korum” tarafından maaş verilir, ayrıca tarla sahibi kendi sulamaz ise; bahşiş de verilirdi. “ Korum” Çiftçi Malları Koruma Derneğinin yerel adıydı. Bu derneği uzun sure Paşanın Ali (Karayel), Kuddusi Akpınar ve Gara Mehmet (K. Akman) yürütmüştür. çeltik arazilerinin sulama ve taşkın önleme amacıyla yapılan “Ada Yalı Sulama Kooperatifi” yle uzun sure Hakkı Sarı ve Mollinin Mehmet ilgilenmişlerdir. Ağaç arası suları ve kanaletlerle de, uzun sure Ahmet Akgül, Mehmet Helvacı ve Mehmet Akman ilgilenmişlerdir. Deli Memduh, Deli Balta (Ahmet Balta),Uğurlunun Ali (Altınok), Eğzenli Mahir (Akman), Dursun Başyürek, Halim Özdemir, Mahir Akman, Hasan Mermer, Vedat Üresin de bekçilik (ağaç arası korucusu) yapmışlardır. Keçelinin Ahmet (Aydin) ise, tellal idi. Çiftcilere duyuruyu o yapardı. Yalımsak sığırlar, başı boş ağaç arasına girer araziye zarar verirse, bu sığırlar hapsedilir sahiplerine de ceza kesilirdi. Korucularda bunları takip ederdi. ( Bu tarihlerde cep telefonu da yoktu ! )

Bu tarihlerde herkesin kendi sağılı (kömüs, inek) hayvanları ve binek (at, eşek) hayvanları olmasına rağmen çok miktarda hayvan yetiştirenlerde vardı. Bunlar; Şükrü Ağanın Ahmet (Kızılırmak), Cemal Ağa ( Güneş), Terzi Mustafa (Birol), Vanlı Muharrem (Bilgin), Gafiloğun Ratıp (Akil), Akmanlar, Mıhcının Hasan. Koyun ve keçi sürüsü olan “yaylacılar” ayrı bir makalede ele alınacaktır. Şifalının Sülek (Yeşilkaya) de, Güdek Yasinin İsmail ( Tümtürk) de, Borucunun Topal Hasan ( Şirin) da hayvan döllemek için boğa beslerlerdi. Hacı Gıvrağin Abdullah (K. Semerci), Tecir Muttalif (Arpa), Buzağının Kazım (Uğur) namı diyar Eşekciler, Kel Hikmet (Uğur) tecir idiler. Ahmet Ağanın sığırları ve Terzinin atları genellikle Avşar Dağında yayılırlardı. ilçenin sığırları ise, hamam sokağında toplanır, sığırtmaçlar gün boyu sığırları güder, ikindiden sonra aksam ezanından önce geri getirirlerdi. Huysuz, aksi (yalımsak) olan sığırları genellikle evin çocukları veya hanımları hamam sokağına kadar getirir ve aksamda buradan alırdı. Bazen de dedikoduya dalarlardı. Kurdoğun İbrahim ( Yaşar ), Karakiseli Yaşar, Kefenin Kör Hüseyin, Sığırtmaç Halil, Sığırtmaç İhsan, Hüseyin İnce, Topal İsmail (Tav) hayvanları otlatan sığırtmaçlardı.

İlçemizin bir dönem ( 70 lı yıllar) hafızasını kayıt altına almak, ileride kitap olması amacıyla bu makaleyi TASLAK olarak hazırladım. Benim ailem esnaftı. Ben o tarihlerde yoğun olarak dükkanda bulunuyordum. Aktif olarak tarımın içerisinde değildim. Eksiklik ve hataları bana bildirirseniz çok mutlu olurum. Eksiklik ve hatalarımı tamamlarım. Şimdiden eksiklikler için ÖZÜR diliyorum. Lütfen bana bildirin. Bu makalenin hazırlanmasında bana çok destek olan, kaynaklık eden; Korumda uzun sure katiplik ve suculuk yapan Hasan Can’a, Belediye emlak görevlisi Selahattin Erdoğan’a, emekliler Hasan Çiftlik’e, Hasan Felik’e ve dayım Recep Akyıldız’a TESEKKÜR ederim.

Cemil Sözen

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Metin Erişken 13 ay önce

sayın cemil sözen :kargı nın geçmiş zaman tarihine tanıklık eden bu muhteşem yazınız için size ve katkısı bulunan kardeşlerimize çok teşekkür ediyorum.bizlere 50 60 yıl öncesini hatırlatıp nasıl bir ömür yaşadığımızı bu günlerle değerlendirmemize vesile oldunuz.sizleri tebrik ediyorum,geçmiş zamana ait bu güzel yazılara hatıralara devam etmenizi bekliyorum,kargı ile ilgili bilgileri toplayıp kitap haline getirmemiz gerekiyor.kitap basım işini bana hediye ederseniz çok mutlu olurum...selam sevgilerle dualarla,,,metin erişken 11.10,2023