Çorum’un kuzeyinde, zengin ormanlar ve verimli tarım arazileriyle çevrili küçük bir ilçe: Kargı. Ancak bu sessiz Anadolu kasabası, yalnızca doğası ya da pirinciyle değil, aynı zamanda yitip giden değerleriyle de dikkat çekiyor.
1950’li yıllarda 28 binin üzerinde olan nüfusu, 2020 itibarıyla 15 binin altına düştü. Kargı, geleneksel üretim biçimleri, azalan kırsal nüfus ve unutulmaya yüz tutan kültürel mirasıyla adeta geçmişle bugün arasında sıkışmış bir belleği temsil ediyor.
ADI BLAENE'YDİ: TARİHİN GÖLGESİNDE BİR YERLEŞİM
Kargı'nın tarih öncesi adı kaynaklara göre Blaene ya da halk ağzında hâlâ anıldığı haliyle Belen. Bu isim, ilçenin Günyazı köyü civarında yaşayanlar tarafından günümüzde bile kullanılmaya devam ediyor. 11. yüzyıl sonlarında Türk egemenliğine giren bölge, 16. yüzyıl başında “Kargı” adını aldı. Osmanlı arşiv kayıtlarında Müslüman nüfusun yaşadığı küçük bir kaza olarak geçen Kargı, Hacı İlyas ve Cami-i Kebir mahalleleriyle öne çıkıyordu.
TULUMUN İÇİNDE BİR MİRAS: KARGI PEYNİRİ
Gerçek deri tulum içinde saklanan ve geleneksel yöntemlerle üretilen Kargı tulum peyniri, Türkiye çapında ün kazansa da üretimi giderek azalıyor. Soğuk taş mahzenlerde, doğal ortamda olgunlaştırılan bu peynir, hem lezzetiyle hem de geçmişe tanıklık eden üretim biçimiyle Kargı’nın damakta kalan hafızası gibi.
PİRİNÇ VE BAMYA: TOPRAĞIN ALTIN İKİLİSİ
Kargı pirinci, özellikle Karadeniz ve İç Anadolu'da tercih edilen bir marka haline geldi. İlçenin sembollerinden biri haline gelen çiçek bamya ise hem iç pazarda değerli bir ürün hem de kültürel bir öğe. Kargı’da tarlalar yaz aylarında bu iki ürün için seferber olurken, eskiden yüzlerce kişinin çalıştığı tarla işleri artık birkaç kişilik aile emeğine düşmüş durumda.
NÜFUS DÜŞÜYOR, KÖYLER SESSİZLEŞİYOR
1955’te 28.241 olan toplam nüfus, 2020 itibarıyla 15.411’e kadar geriledi. Özellikle kırsal kesimdeki nüfus büyük ölçüde azaldı. 2000 yılında 14.660 olan köy nüfusu, 2020'de 9.731’e düştü. Bu, 20 yılda yaklaşık 5 bin köylünün göç ettiği anlamına geliyor. Genç nüfusun büyük şehirlerde eğitim ve istihdam arayışına yönelmesiyle Kargı’da nüfusun yaş ortalaması da yükseliyor.
UNUTULAN BİR SANAT YENİDEN CANLANIYOR: KARGI BEZİ
Geçmişte köylü kadınların kendi kıyafetlerini dikmek için ürettiği Kargı bezi, el tezgâhlarında dokunan, pamuklu, yumuşak ve dayanıklı bir kumaştı. Bugün bu bez, unutulmuş bir miras olmaktan çıkarılmaya çalışılıyor. Halk eğitim merkezlerinde açılan kurslarla bez dokuma tekrar öğretiliyor, bazı yerel girişimciler çeyizlik ürünlerle pazara açılmayı hedefliyor.
DOĞA KORUMADA UMUT: ORMAN VE TARIM DENGE ARIYOR
Kargı’nın çevresi yoğun çam ormanlarıyla kaplı. Özellikle 1500-1800 metre rakıma sahip dağlar, yaban hayatı ve odun dışı orman ürünleri açısından önemli potansiyel taşıyor. İlçede hem tarım hem ormancılık birlikte yürütülüyor. Ancak iklim değişikliği, plansız kesim ve iş gücü sorunları bu dengeyi tehdit eden unsurlar arasında.
KARGI NEREYE GİDİYOR?
Kargı, Anadolu'nun birçok ilçesi gibi yavaş yavaş sessizleşiyor. Ancak kaybolan her değer aynı zamanda yeni bir farkındalık alanı yaratıyor. Tulum peyniriyle, pirinciyle, beziyle, gelenekleriyle Kargı; unutulmakla yeniden keşfedilmek arasında bir eşikte duruyor.
Turan Ozan Acar